yağmur çiseliyor.
serez çarşısı dilsiz,
serez çarşısı kör.
havada konuşmamanın, görmemenin kahrolasi hüznüve serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.
yağmur çiseliyor..
(Nazım Hikmet Ran.)
Nazım'a ayrı bir hayranlığım vardır hep.Vatan haini diye itilmiş bir köşeye özlemiyle yaşamış durmuş son nefesine kadar..Ne vakit çiselese bir yağmur kaldırımları yalasa böylece dilime dolanır bağırarak söylerim kimi zaman bir politikacı gibi kürsümde kimsesiz bir sokakta "Yağmur çiseliyor....Serez Çarşısı dilsiz...Serez çarşısı kör...."diye. Bitince bu en sevdiğim dörtlük alkışlar yine yağmurla gelir..
Bugün kapkara bulutlarla geliyorum diyen bir yağmur.Genelde içim sıkılırdı böyle günlerde hatta derin derin sessiz konuşan radyocu arkadaşlardan bende olmasına rağmen istediğim parçalar çalınınca ayrı bir haz duyup mayışarak dinlerdim usul usul yağmurun sesiyle toprağın kokusuyla....Toprak kokusunu en pahalı parfümlere tercih ederim sanırım...Durup dedim ki kendi kendime ahh be KuPa k1z1 evde olsan şimdi azıcık tatsan ahmak ıslatan yağmurdan sonra tatlı tatlı üşüyüp girsen bir battaniyenin altına...Camlara hohlayıp buğular türetsen önce bir bebek ayağı sonra karalasan tüm sevdiklerinin adını tek tek...yağmur gelip vursa camına tık tık diye...Camı açıp eline konsa bir bir.....Küçük yaramaz çocuklar gibi....
Pencereden bakıpta gördüğüm bir manolya beni eskilere götürdü.Bu kez çok eskilerde babamın eskiden aldığı antika bir plak çalar vardı.Plak çalamıyordu belki ama cızırtılı bir radyosu ve birde kaset çaları. Dışarıda böyle yağmurlarda kirlenmeyelim diye oynamazken bizim en sevdiğimiz eğlencemiz olmuştu o plak çalar.Babamın ne kadar kasedi varsa hepsinin üzerine deli deli ses kayıtları yapardık.Madonna 'nın You'll See şarkısıyla odada mumla kayganlaştırdığımız zeminde buz pateni yapardık kardeşimle.Sonra yorulunca dinlerdim bilmediğim bir adamın sesinden yarım yamalak çekilmiş bir şarkı "Koklamaya doyamam benim güzel manolyam"nefes nefese kalıp kıvrıldığım koltukta onu dinlerken huzuru bulduğumu sanardım....Sonra kardeşim dönen plağı alıp kamyoncu gibi bırııımmm bırıımmm diye sürerdi:)ne çok şey olmuştu o plak çalar bize .Aklıma bunlar geldi şimdi nede güzel günlerdi.Şimdi o plak çalar başka bir eskici arabasında yatarak eskici diye bağıran adamın sesini kaydediyor....Veya kim bilir kaç evde misafir olup bizim gibi bir ailenin en değerli oyuncağı oluyor..
Tüm bunları düşünürken bir manolyanın beni ittiği düşlerimden uyanarak sevgili bayımın attığı mesajla gri havaya takılıyorum o evden çıkıp. Yağmurun çiselediği bir an ve"Yağmur çiseliyor sevgili ve havada konuşmamanın, görmemenin kahrolasi hüznü"yazan bir mesaj alıyorum bu da onda kalan tatlı bir tebessümüm oluyor.Ne diyim ben sana şimdi hı?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
16 yorum:
Nazım'ı ben de çok severim.Ama bu şiirini bilmiyormuşum.Oldukça anlamlı ve güzel bir şiirmiş.Yağmurla birleşip sana yine ''nostalji''yaptırmış..
Döktürmüşsün özlemle.Aslında sen çok duygusal bir kızsın Kupa K1zım..
Dolu dolu bir çocukluk yaşamışsın sen :)Yerleri mumla kayganlaştırma kimin fikriydi bakiim?
Serde yaramazlık da varmış:D
Eee,zeki çocuk azcık yaramaz olur,taş gibi bi köşede oturacak değil ya :DD
Güzel bir yazıydı,öpüldünüz prenses :D
Aslında siyasi bir şiir Şeyh Bedrettinten bahsediyor bazı mısralarında..Ama ben içinden kendime has bugünü çağrıştıran kısmını aldım..Duygusal KuPa k1z1:)sen öyle diyorsan sanırım kaımpatım:)benim fikrim tamamen çorağlarımın topukları boşunamı aşındı...Birgün bu hain tuzağa annemide düşürmüştük Allahtan birşey olmadı kadıncağıza.canım annem çok kızardı o mumları kırıp atıcam diye:P.Bacaklarımı açıp oturmayı seviyorsum ama büyüyünce esnek bir tarafımız kalmadı odun olduk:)sende öpüldün bitenem...:D
Behey Berkeley'i de var Nazım'ın. Mavi limanlara çıkaramazsın diyen Yorgun'uda.Sonraları piyale makarnasına "Piraye" der olduğumu farkettiğimde seneler geçmiş olurdu. Şimdilerde çok güzel bir bahçesi var Piraye'min. Nazım aşık olurken ben de olurmuşum, onu anladım bu bahçeyi de görünce. Okunası, söylenesi her bir şey. Dur ben gidip Tütün basayım ciğerlerime.
Yüreğine sağlık vre kuppa
Benide çok etkilemişti Piraye'ye yazdığı şiir.Ölüm kapısını çalmış Nazım Piraye'ye aşk gibi aşkolmuştu.İçinde bir şeyler kıpırdattıysam ne mutlu bana Vre...Ne güzel şey hatırlamak seni.
Ölüm ve zafer haberleri içinden.
Hapiste yaşım kırkı geçmiş iken...
burada da tam yağmur yağarken ne hoş oldu senin bu tatlı yazını okumak :) duygulara ne güzel hükmediyorsun.
Demek ki dünkü yağmur, gerçek yağmurmuş. Havadisler geldi ist'den 3-4 saat yağmış. Edebiyatı parçalamışsın yine. Ağam o yağmurda sevdiğini koluna takacan. Kah koşacan, kah debelenecen, kah romantikleşecen, ardından çılgınlaşacan. Eve geldiğinde dudaklarındaki serinlik, vücudundaki titreme devam ederken iliklerine kadar ıslanmışlığın tadına da doyulmaz hani.
@sananaaki bananesan beybim bugünde günümde hava sımsıcak yakıyor yine ateşe yenilmiş bir KuPa k1z1 oldum tühh be:)sana zararsız yağmurlar diliyorum.
@mim sevgili sohbet arkadaşım bir dahaki yağmurda sana napıyorsun diye sormicam çünkü bu yazdıkların gelicek aklıma " şimdi romantik takılıyordur"aklımdan hep böyle geçicek sahi dün niye bu söylediklerini yapmayıp kaldın:)
Çünkü dün Gaziantep'de yağmur yağmuyordu. Sanırım gaziantep hava tahmin raporlarını takip etmen gerekecek. Off bunu yapmayı çok özledim. Hesaplarıma göre Sevgilimle birdahaki yağmur gezisi için en az 3 yılım var :/
Binalar arasında kalmaktan yağmur yağsa da toprak kokusu gelmiyor artık. Doğaya salacam kendimi, elektrik yüklendik iyice, çıplak ayak koşuşturacağım, ağaçlara tırmanacağım..
@mim bir an heryerde yağmur yağmış havası verdi bana üzgünüm.Iıı şey yağmur duasına çıkmayı denedinmi sevgili mim?:) işe yararmı dersin:)
@buzcevheri sende haklısın be hocam binalardan betonarme yapılardan taştan toprak kokuları gizlendi şehrin diplerine ..Ama saolsun büyükşehir belediyelerimiz halkın içini rahatlatmak için habire elektrikti ,doğalgazdı,suydu çukurlar açıp açıp duruyorlar.ozaman birazda olsa toprak kokuyor biraz rezalet bir durum ama .Bahçemiz var minnacık ama yağmur sonraları toprak kokabiliyor:)))
Yağmur duasımı ettin giderken gözlerime. Yoksa gözlerimde yaşın ne işi vardı... derken. bu - bu - bu resimler içeriğimize katkıda bulunabilir. Bunlarıda zorla buldum: 1 2 geliştirilebilinir.
bu bu bu yağmura olan aşkını göstermez ama 1 söylenecek söz bırakmaz..
Nazım Hikmet Memleket,Memleket Nazım Hikmet...
Kafiye diye yazmadık!Hasret sana Memleket.
Güzel buldum bu yazıyı.Kendimi kattım Kupak1z1m sevgiler...
Böyle aşırı yağmurlu bir günde dedem beni ve tüm kuzenlerimi toparlayıp dışarı çıkarmıştı, çıplak ayaklarla çamurda koşturmuştu, iyice kirlenip eve dönmüştük, aile meclislerinde ne zaman kuzenlerle bir araya gelsek o gün yad edilir, okuyunca birden aklıma geldi.
Yerleri mumla kayganlaştırmak bir çocuğa göre çok yaratıcı bir fikirmiş bu arada. Benim hiç aklıa gelmemişti.
Vay be dedeye bak:)Biz dört kardeştik ve annem ellerinde yıkardı çamasırları.Ne kötüymüşüz çamurdan pasta yapmaya ottan salata yapmaya bayılırdık oysaki:)OMO kirlenmek güzeldir:)
Mum olayına değinmeyin ciddi anlamda zararlı düşünce kafayı gözü çanayı kırmak mümkün;)hem topukları aşınmış bir sürü çorabınız oluyor..
Yorum Gönder